Tansu Çiller'in Fıkraları
Tansu Çiller'in Fıkraları


''Yüce önder. Ulu ve büyük Atam. Doğru Yol Partisi'nin 14'üncü yılını idrak ediyoruz. (14'ün üzerini karalamış) Laik Türkiye Cumhuriyeti'nin ve demokrasinin bekçileri olarak 16'cı yılımızda huzurunuzdayız...

Davamız yarım asırlık, yani 65 yıllık bir davadır. Milliyetçilik ve çağdaşlık yolunda yarım asırdır, yani tam kırk yıldır yürüyoruz. Bu ülkenin çimentosu olmanın sevinci içindeyiz.

Biz bu ülkenin çimentosuyuz. Bizimle tuğlaları yapıştıracaklar, duvarlar örecekler, bina yapacaklar, içimize girecekler. İlkelerin ışığı altında partimizin 17. yılını kutluyor, saygılar sunuyorum.

Görüşmek üzere...''

Ali Poyrazoğlu'nun 23 ciltlik Anıtkabir Özel Defterinden bazı bölümlerden biri bu.

Yazan,1993'ten 2002 yılına kadar Doğru Yol Partisi Genel Başkanlığı yapmış, bu süre içinde Başbakanlık da dahil Ekonomi Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı görevlerini de üstlenmiş Tansu Çiller.

Beş kez çıkmış Çiller Ata’nın huzuruna, beş kez Anıtkabir Özel Defterine yazmış, dördü hiç okunmuyormuş, okunabileni de buymuş işte...

‘‘Dışişleri ve İçişleri Bakanlarına mafyanın üzerine gidin talimatı verdim.’’ diyerek, kendi kendine talimat veren yürekli bir Dışişleri Bakanıydı Çiller.

Trabzon mitinginde Trabzonlulara ‘‘Bacınız sizi Akdeniz’in incisi yapacak.’’ diyerek uzakları yakın eden, denizleri birleştirendi Çiller.

Haydar Aliyev’i; komşusundan, sütçüsünden, sınıf arkadaşından ayrı tutmazdı, Haydar Ali bey derdi.

Tam bir tarım tutkunuydu, geleceğin toprakta olduğunu bilen feraset sahibi bir siyasetçiydi; o döneme kadar bir avuç tütün yetiştirmemiş Şereflikoçhisar çiftçisine tütün kredisi vaat etti.

Olmadı, ama bu cesaret bile yeterdi. Belki de Herman Melville’ın ‘‘Her şeyi denerim, ama yapabildiklerimi yaparım.’’ sözüne bir göndermeydi.

Mistik bir liderdi Çiller, cümlelerinin alt metnini iyi okumak gerekti… Yalova’ya ayrı bir düşkündü, zaten il olan Yalova’ya her gittiğinde ‘‘Sizi il yapacağım.’’ derdi. Kararlıydı, inatçı bir kişiliğe sahipti.

Askeri ‘‘Merhaba polis.’’ zabıtayı ‘‘Merhaba asker.’’ diye selamlayan, sınıfsal ayrımcılığa son veren bir sosyalistti Çiller.

Bir patlama sonucu ‘‘Ölü kaybı olmadı.’’ diyen, memleketin dirisine de ölüsüne de gözü gibi bakan, kaybetmeyen, sorumlu bir Başbakandı Çiller.

Mesut Yılmaz’ın bir Almanya gezisini eleştirirken ‘‘Kohl, Yılmaz’ın arkasını okşadı.’’ diyen, ne gördüyse söyleyen, açık yürekli bir siyasi rakipti Çiller.

Samsunlulara Malazgirtliler, Trabzonlulara Samsunlular, Karabüklülere Karagümrüklüler, Afyonlulara Şebinkarahisarlılar diyen; Erzurum’un yerini beğenmeyip: ‘‘Serhat şehri Erzurumlular…’’ diyerek, Erzurum’u memleketin bilinmez bir sınırına taşıyan azimli bir şehir planlamacısıydı Çiller.

‘‘Kıratın yemini verecek misiniz?’’ diye seslendiği ahali ‘‘Tabii vereceğiz’’ deyince ‘‘Biz de sizin yeminizi vereceğiz’’ diyen gani gönüllü, işinin ehli bir zahireciydi Çiller.

Siyasi dehalarımızdan yalnızca biriydi Çiller...

Yeniden aktif siyasete dönmeye hazırlandığı söyleniyor. Bence bu milletimizin hayrına bir gelişme. Madem maruz kaldığımız zorluklara karşı elimizden gelen bi’şey yok; hiç olmazsa 2023’e kadar zaman biraz keyifli geçer.

Şu sıra ülkenin en çok Tansu Çiller’e ihtiyacı var, keşke kursa partiyi. Anıtkabir’e çıksa bazen:

‘‘Davamız yarım asırlık, yani 65 yıllık bir davadır.’’ dese, çimento dökse, tuğla yapıştırsa, duvar örse. Sonra Ata’ya ‘‘Görüşmek üzere…’’ deyip yola revan olsa;


Erzurum’da otobüsün üzerinden halka seslense, yeni fıkralar üretse keşke.



Ersan Yıldız
27 Haziran 2020




Yorum Yap