Bu yıl Eylül ayına, her sene büyük coşku ile kutladığımız Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi’nin 100. yılı sebebiyle, ayrı bir gurur yaşayarak giriyoruz. Anadolu’nun işgalden kurtulma süreci, Mustafa Kemal Atatürk’ün Kartal istimbotunda söylediği, “Geldikleri gibi giderler” sözüyle başlayarak, 9 Eylül İzmir’in kurtuluşundan sonra İngiliz donanma komutanına verdiği, “Gemilerinizi hemen kara sularımızdan çekmeniz konusunda sizi uyarıyorum!” direktifi ile sonlanmıştır. Zafere giden yolda, tüm kıyılarımızda ve İstiklal Yolu’nun ilk durağı olan İnebolu’ya cephane ulaştırmak için fedakârca çalışan Kuvayi Milliye Donanması’nın payı büyüktür; çoğu ismi belli olmayan denizcilerimizi şükranla anıyoruz. Yine bu ay, Türk ve dünya denizcilik tarihinin en büyük savaşlarından ve zaferlerinden biri olan Preveze Deniz Zaferi’nin 484. yılını kutlamaktayız. Aynı zamanda Donanma Günü olarak da kutlanan bu tarih, denizcileşmenin önemini her yıl olduğu gibi bu yıl da bizlere hatırlatmakta. Bu sayımızda yine birbirinden değerli çalışmalarla karşınızdayız. Yazarlarımızdan Kaptan Ali Karakul’un kızı, 11. sınıf öğrencisi Melek Naz Karakul’un yazdığı ve 19 Nisan 2022 tarihli Kabataş Erkek Lisesi Geleneksel Behçet Necatigil 11. Şiir Yarışması’nda ödül alarak aynı zamanda yarışmanın şiir kitabında yer alan “Hayal” isimli şiir, dergimizin ilk sayfalarında sizi etkisi altına alacak. Klasik Tekneler Platformu’nun 2018’den bu yana her yıl düzenlediği ve dördüncüsü gerçekleştirilen “Klasik Tekneler Buluşması” ile ilgili yazımız, Cem Gürdeniz’in etkinlikte yaptığı konuşmasında belirttiği gibi denizcilik kültürünün denizcileşmedeki önemine dikkatinizi çekecek. Amiral Hakan Ercan’ın “Askerlik ve Denizcilik” konulu yazısı, askerlik ve denizcilik arasındaki ortak yönleri belirttiği gibi, denizcilik bilincinin gelişimi ve yaygınlaştırılması ile denizci karakter inşasının önemine vurgu yapmakta. Hasan Erel’in Yazar Ahmet Büke ile yaptığı “Bir Yörük Denizci Yazar: Ahmet Büke” röportajını, Ahmet Büke’nin usta kaleminden çıkmış “Türk Edebiyatı’nda Deniz ve Denizcilik Üzerine” başlıklı makalesiyle birlikte zevkle okuyacaksınız. Selim Özen’in “Kentler, Müzeler, Gemiler” isimli serisinin ilki olan “Mayflower’ın İzinden” yazısı, ABD’yi kuran Pilgrimlerin peşinden sizi Yeni Dünya’ya götürürken Prof. Dr. Ergun Türkcan, “Rusya’nın Tarihi Klostrofobyasını Kaşımak” başlıklı yazısının ilk bölümüyle Atlantik’in öbür tarafına, güncel bir konunun tarihsel planına ışık tutmakta. Talip Özcengiz’in deniz kızlarını konu aldığı yazısı, tıpkı deniz kızlarının şarkıları gibi sizi etkisi altına alacak. 6 Eylül 1886 yılında kurulan Denizaltı Filomuzun 136. kuruluş yıldönümünde yayımlamaya başlayacağımız, Kaya Şener’in iki bölümden oluşan “Cumhuriyet’in İlk Yıllarında Atatürk’ün Denizaltı Gemilerine Verdiği Önem” makalesi, hem dünya hem de Türk denizaltı gemileri tarihini okuyucuya titizlikle aktarıyor. Mehmet Ali Sökmen “Yaşarken Yazmak” yazısında anılarını yazarlığı ile buluştururken, arkalarında büyük bir deniz kültürü mirası bırakan Haluk Cecan ve Orhan Tuncel’in hazırladığı 1991 yılı yapımı “Marmara Adalarında” belgeselini konu alan yazımız, H. Can Yücel’in kaleminden dergimiz sayfalarına yansıyor. Ali Cömert’in geçen sayımızda başlayan “Gemi Manevrası” yazısı; gemi hareket kabiliyetinin kürekten yelken, buhar gücü, dizel ve turbo motora uzanan gelişimini okuyucuya aktarmakta. Ömer Bozkurt, “Rusya Arktikası’nda Büyük Keşiflerin Sonuncusu: Severnaya Zemliya” yazısında yeryüzünde son keşfedilen topraklardan birinin keşif hikâyesini bizlerle paylaşıyor. Sitem Ateş, İkinci Dünya Savaşı’nda olası Alman saldırılarına karşı inşa edilmiş ve zamanına göre büyük bir askeri mühendislik olan, ancak şimdi unutulmuş ve ne yazık ki birçoğu da yıkılıp kaybolmuş olan beton koruganlara, “Dur Yolcu” başlıklı yazısında edebi zarafetiyle dikkat çekiyor. Funda Songur’un “Modern Osmanlı Bahriyesinde Lojistik İmkân ve Kabiliyetler” makalesi bahriyede lojistiğin önemini gözler önüne sererken, Hasan Erel’in “Deniz Kokusu” yazısı sizi Ege’de nostalji dolu bir yolculuğa çıkarmakta. Alptuğ Güney’in geçen sayımızdan devam eden ve Kuzey Denizi’nin Robin Hood’u “Klaus Störtebeker ve Vitalienbrüder” konulu yazı dizisi, bu sayımızda da okuyucunun ilgisini çekecek. Numan Pekdemir kendisiyle aynı yerde, Bodrum’un Karabağ köyünde doğmuş olan Turgut Reis’i kendi anılarıyla harmanlayarak sizlerle buluştururken uzun yıllardır Ankara’da hizmet veren Ankara Deniz Kulübü Yelkencilik Okulu’nun sahipleri Tokdemir ailesiyle yaptığımız söyleşiyi de beğenerek okuyacaksınız. Son olarak balık av yasağının kalmasıyla birlikte, özlediğiniz balık sofralarınız için lezzetli bir tarif önerimiz var: “Trança Balığı Dolması”. Rüzgârınız kolayına ve pruvanız her zaman neta olsun…
Tanıtım Metni