"Türkiye Cumhuriyeti'nin tarih sahnesinde karşılaştığı en büyük tehlike nedir?" diye sorulsa şüphesiz bunun cevabı olarak birinci sırayı "Fe tulahçı T erör Örgütü" alacaktır. Türkiye Cumhuriyeti köklü tarihine rağmen yüzyıllık devlet geleneği içinde eşi görüşmemiş bir virüse yakalandı. FE TÖ, tüm anayasal kurumlara sızarak, uzun yıllar ülkenin gündemini belirleyerek milyonları illüzyonlarla manipüle etti. Sayısız siyasetçi, iş adamı, sivil toplum kurumları, gazeteci ve sanatçı dinlendi. Kumpaslarla siyaset dizayn edildi, muhalif siyasetçiler tasfiye edildi, akademisyenler ve sivil toplum kuruluşları baskı altına alınarak itibarsızlaştırıldı. Beyinleri narkozlanmış ve sayıları yüzbinlerle ifade edilen; sorgulamayan, koşulsuz itaati esas alan bir zombi ordusu oluşturuldu. Daha da önemlisi bu narkozlu beyinlerle devleti iç ve dış tehditlere karşı koruyan, bir devleti devlet yapan en önemli iki caydırıcı güç istihbarat ve silahlı kuvvetler ele geçirildi. 7 Şubat 2012'de Milli Birlik ve Kardeşlik Projesinin sabote edilmesine yönelik MİT operasyonuyla başlayan, 17-25 Aralık 2013 kumpas soruşturmalarıyla devam eden ve 15 Temmuz 2016 darbe girişimiyle zirveye çıkan işgal denemelerinden sonra Fetulahçı yapılanmanın küresel bir terör örgütü olduğu tüm çıplaklığıyla gün yüzüne çıktı. Araştırmacı gazeteci Kemal Gümüş bu kitapta, siyasetten, iş dünyasına, sanattan medyaya, magazinden futbola kadar neredeyse hayatın her alanına sızan, sızamadığı yerde de elindeki insan ve para kaynaklarıyla taşeron kiralayan ve bu şekilde toplumu manipüle eden FE TÖ'nün kodlarını açığa çıkarıyor. Bu kitapta, hem FE TÖ'ye yönelik pek çok sorunun cevabını bulacak, hem de ilk kez somut olaylar üzerinden örgütün bilinmeyen yüzlerce eylem ve karanlık operasyonuna tanık olacaksınız.
Tanıtım Metni