Çocuklar aklımıza gelir gelmez gülümser, yaşama sevinci duyarız. Oysa çocuklar, İlk Çağ'dan Orta çağ'a kadar minyatür bir yetişkin gibi görülmüştür. Büyüklerin sohbetlerine katılmış, onlar gibi giyinmiş, küçük yaşlardan itibaren kendisinden büyüklerle aynı oyunlarda yer almış, onlara ayak uyduramadığında cezalandırılmıştır. Ancak XVII. yüzyıldan itibaren gerek ahlakçılar ve gerekse de eğitimciler çocukların kendilerinden ayrı bir yaratılışa sahip olduğunu düşünmeye başladılar. Sonunda onun kendine özgü doğasıyla, yetişkinlerin desteğine ihtiyaç duyan, sosyal bir varlık olduğunun farkına vardılar. Çocukluk ve gençlik dönemlerinde geçirdikleri fiziksel ve ruhsal değişimler zamanla bilimsel bir temele oturtuldu. O hâlde yaşanan tüm gelişmeler ışığında, bugün artık kendi kimliği ve kişiliğiyle "Bir çocuk ve genç olarak ben varım!" diyenlerin, kendilerine özgü bir edebiyata sahip olması şaşırtıcı olmasa gerek. Eserde, çocuğun, tarihsel süreç içerisinde çıktığı uzun yolculukta kendisine eşlik eden ve onun dünyayı anlamasına, eleştirme yeteneğine sahip olmasına, bakış açısını ve yaratıcılığını geliştirerek, büyümesine katkı sağlayan çocuk ve gençlik edebiyatı türleri ayrıntılı olarak ele alınmıştır. Bu anlamda hedef kitlesi: Ebeveynler, eğitimciler ve üniversitelerin Okul Öncesi, Türkçe ve Sınıf Öğretmenliği gibi bölümlerinin öğrenci ve öğretim elemanlarıdır.
Tanıtım Metni