Âşık İsrafil’in Hikâye Tasnif Etmesi 2011 yılında Ardahan Üniversitesinde göreve başladığımızda bölgemizde daha önceden de tanıdığımız âşıklarla ilişkilerimizi canlandırmaya gayret gösterdik. Âşık Şenlik kolundan gelen Çıldırlı âşıklardan Âşık Memet Oktay (Erkani), Âşık Dursun Durdağı (Burhani) ve Âşık İsrafil Uzunkaya (Seyyatî) ile de bu bağlamda iletişime girdik. Âşık Memet Oktay’ın kendi tasnifi bir hikâyesi vardı. Âşık Dursun Durdağı’nın ise Âşık Yılmaz Şenlikoğlu ile tartışmalı bir hikâyesi vardı. Âşık İsrafil Uzunkaya’nın ise tamamlanmamış bir hikâye tasnifi vardı. Âşık İsrafil Uzunkaya’nın şiir okuması oldukça etkili ve fakat saz ile türkü söylemesinde sesi itibariyle pek hoş karşılanacak bir durumu yoktu. Bu nedenle tarafımızca düzenlenen etkinliklerde ona türkü değil şiir söylemesi yolunda telkinlerde bulunuyorduk. Hayal dünyasının zenginliğine de vakıf olmuştuk. Bu arada âşıklık geleneği, tür ve şekil bilgisi, Türk dünyası coğrafyaları ile ilgili anlattıklarımızı da ilgi ile dinlediğini de fark ettik. Bütün bu sebepler ona hikâye tasnif etmesi yolunda telkinlerimize sebep oldu. Şiirleri içerisinde şathiye ve satranç denemeleri de bu tanışıklık ve sohbetlerden sonra ortaya çıkmaya başlamıştı. Âşıklık geleneğinde hikâye tasniflerinin neredeyse bitme noktasına geldiğini saha çalışanlarının bildiği gibi Ardahan Üniversitesi kurucu rektörü Prof. Dr. Ramazan Korkmaz da farkında idi. Kurucu rektörümüz bizden âşık tarzı hikâye tasnifi ve hikâye anlatımı ile ilgili bir canlandırma çalışması yapmamızı, bir proje hazırlamamızı istemişti. Biz de ödüllü olarak bir hikâye tasnif etme ve anlatma ile ilgili bir proje hazırlamıştık ve fakat bunu hayata geçirememiştik. Ancak Âşık İsrafil’i de hikâye tasnif etmesi noktasında bazı öneriler vermiş ve konuları ile de bilgi aktarımında bulunmuştuk. Bunlardan Âşık Şenlik’in kızı Gülenaz Hanım’ın mezar taşını kurucu rektörümüz Ramazan Korkmaz yaptırmış ve Âşık İsrafil’den Gülenaz Hanım’ın hikâyesini yapmasını istemişti. Biz ise ona Erdoğan ile Almagül, Kanlı Beşik, Gülşah ile Alişan gibi hikâyelerin konusunu vermiştik. Hülasa şimdiye kadar 11 hikâye tasnif edebildi ve dolayısıyla Kuzeydoğu Anadolu’da Âşık Mehmet Ülker (Ozani / Hicrani) ve Âşık Mevlüt Şafak (İhsani)’den sonra en fazla hikâye üreten âşıklar safına girdi. Âşık İsrafil Uzunkaya duyduğu herhangi bir konuda şiir yazabildiği gibi o olayı tahkiye etmeyi de başarıyla ve dinleyicinin dikkatini çekecek kadar yapabilmektedir.Gülşah ile Aliş hikâyesi kahramanın ailesi, kahramanın doğumu vb gibi klasik başlangıç ile tasnif edilmemiştir. Diğer hikâyelerde başlangıçlar klasik usuldedir.Bu kitapta; Gülşah ile Aliş, Kars Ayaz, Karabağ, Hasan Mirza ve Sara Hanım, Sürgün Ferhat ile Gülşah Hanım, Ah Şu Hudutlar Olmasa, Garip Bey ile Gülnaz Hanım, Erdoğan ile Almagül hikâyeleri bulunmaktadır.
Tanıtım Metni